Kelebeklerin Çığlığı Filminin Galası Ankara’da Yapıldı
Cengis Asiltürk’ün yönettiği ve Fatma Ayliz Bal’ın yapımcılığını üstlendiği ‘Kelebeklerin Çığlığı’ filminin galası, Ankara’da gerçekleştirildi. Dört epizottan oluşan film, aşk, hüzün ve dram temalarını işliyor. Yönetmen, filmin sanatsal değerine vurgu yaparken, izleyicilerin dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.
Cengis Asiltürk’ün yazıp yönettiği, yapımcılığını Fatma Ayliz Bal’ın üstlendiği dört epizottan oluşan “Kelebeklerin Çığlığı” filminin galası Ankara’da yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü binasında düzenlenen galaya, filmin yönetmeni, yapımcısı, oyuncuları, davetliler ve sinema dünyasından isimler katıldı.
Oyunculardan Alper Kafa, galada AA muhabirine, filmin roman tadında olduğunu belirterek, “Sanat ağırlıklı bir film. Vurdular, kırdılar, kovalamalar, öyle şeyler bu filmde yok. Aşk, hüzün ve dramın yaşandığı harika bir eser çıkardık diye ümit ediyorum.” dedi.
“Hayri İrdal” karakterine filmde hayat verdiğini belirten oyuncu Eren Sezer ise “Şizofren bir film yönetmeni. Şizofren değil de kendi ilhamlarının peşinden giden bir karakter olarak değerlendiriyorum. Hayri İrdal fazla özgür, keyfine fazla düşkün bir karakter. Görücüye çıkmak heyecan verici. Filmi çektik, emek verdik, artık takdir izleyicinin.” diye konuştu.
“Entelektüel kesimin dikkatini çekebilecek bir film”
Fatma Ayliz Bal da şirketin ilk uzun metrajlı sinema filminin Kelebeklerin Çığlığı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Tutunamayanların hikayesini anlatıyor. Dört epizottan oluşuyor. Farklı hikayeler ama bir film üzerinden meydana geliyor. Derinliği olan, sanatsal değeri çok yüksek bir film. Ortaya güzel bir hikaye çıktı ve bitti. Temmuz başlarında da vizyona giriyoruz. Özel bir film, bunun için de özel salonlarda gösterim olacak. Daha çok sanat öğrencilerinin, entelektüel kesimin dikkatini çekebilecek bir film. Örgüsü farklı. Hatta sloganımız da ‘benzerlerine hiç benzemeyen bir film’ olarak ortaya çıktı. Bunun için kültürel salonlarda gösterime girmeyi düşünüyoruz.”
“Dört epizotun kan bağını seyirci ancak dikkatliyse kurabilir”
Yönetmen Cengis Asiltürk, eserin, üçüncü filmi olduğunu dile getirip, “Dört epizot aslında birbirleriyle kan bağı olan dört hikaye. Kendi olanaklarımla çektim. Daha sonra Fatma Bal devreye girdi. Onun büyük destekleriyle bu aşamaya geldik.” dedi.
Asiltürk, filmde bir yazarın yazdıklarının izleneceğini belirterek, şöyle devam etti:
“Ben değilim, kendi hayatımdan bir şeyi yazıp senaryoya dökmeyi istemem. Yeni hikayeler anlatmak istiyorum. Filmimizin farklı olduğunu biliyorum. İzlediğiniz filmlerden çok büyük farklar göreceksiniz. Adına ‘romanesk sinema’ diyorum. Roman okur gibi film izlemek. Seyirci film karşısında atıl kalmasın, o da yaratım sürecine girsin. O yüzden dört epizotun kan bağını seyirci ancak dikkatliyse kurabilir. Öyle bir dikkati yoksa epizotlar arasında bağ kuramayabilir. Çekim 28 gün, ön hazırlık 6 aydan fazla, kurgu süreci 5 ay kadar sürdü. Hiçbir sözcüğümün orada tesadüfen bulunmasını istemem. Filmde de hiçbir planın tesadüfen olmasını en baştan beri istemedim, ona göre kurgularım.”
Kaynak: AA / Huzeyfe Tarık Yaman – Kültür Sanat